Kendisi oturacağını söyleyip evi başkasına kiraya veren ev sahibine karşı ne yapmalıyım? Bu makalemizde özellikle son yıllarda sıkça yaşanan bu problem karşısında haklarınızın neler olduğuna değineceğiz. Bazı ev sahipleri kiracıyı çıkarmak için, söz konusu taşınmazda kendisi, torunu, çocuğu, annesi vs. oturacağını söyleyip evi başkasına kiralıyorlar. Ya da eve çok kapsamlı bir tadilat yapacağını söyleyip kiracıyı çıkartıp evi eski haliyle (tadilat yapılmadan) başkasına kiraya verme yoluna gidiyorlar. Zira Türk Borçlar Kanunu 350 ve devamı maddeleri uyarınca tüm bunlar haklı tahliye nedenleri arasında yer alır. Bu noktada Türk Borçlar Kanununun 350 ve devamı maddeleri doğrultusunda kiracıyı tahliye edebilmenin diğer yollarını belirtmekte fayda var. Şöyle ki;
Kiracıyı çıkarmak için haklı sebepler nelerdir?
- Ev sahibinin veya ailesinin taşınmaza ihtiyaç duyması
- Evin yeniden inşa ve imar sürecine girecek olması
- Kiracının kira bedelini ödememesi
- Kiralayanın, kiracıya iki defa haklı ihtarname göndermesi
- Kiracıdan alınan tahliye taahhüdü
Fakat ev sahiplerinin çok dikkat etmesi gereken bir durum var. Türk Borçlar Kanunu madde 355’de açıkça belirtiyor ki;
“- Kiraya veren, gereksinim amacıyla kiralananın boşaltılmasını sağladığında, haklı sebep olmaksızın, kiralananı üç yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamaz.
Yeniden inşa ve imar amacıyla boşaltılması sağlanan taşınmazlar, eski hâli ile, haklı sebep olmaksızın üç yıl geçmedikçe başkasına kiralanamaz. Eski kiracının, yeniden inşa ve imarı gerçekleştirilen taşınmazları, yeni durumu ve yeni kira bedeli ile kiralama konusunda öncelik hakkı vardır. Bu hakkın, kiraya verenin yapacağı yazılı bildirimi izleyen bir ay içinde kullanılması gerekir; bu öncelik hakkı sona erdirilmedikçe, taşınmaz üç yıl geçmeden başkasına kiralanamaz.
Kiraya veren, bu hükümlere aykırı davrandığı takdirde, eski kiracısına son kira yılında ödenmiş olan bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödemekle yükümlüdür.”
Bu konuda açılacak davalarda Sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. Davayı bizzat açabileceğiniz gibi avukat eşliğinde de açabilirsiniz. Hatta olası hataların önüne geçmek için avukatınızın davayı açması ve takip etmesini tavsiye ederiz.